4 Mart 2016 Cuma

şato



geceleri efkar kokar bu şehir.bir alt sokak da anason kokuları vardır.serpilir gözyaşları kaldırımlara.şişelere sığmaz dertler.sokaklarar tasar hayatlar.kimi köşe başında kaybolup gider kimi ordan oraya yürür arayışına son vermek misali.bir kadın bağırır Heyt beee! diye.bir çoçuk elinde üşümüş bedeniyle mendillerin sıcaklığına sığınır.zaman hain avcı.acımaz insana saattin kırbacına vurdukça güne yaklaşılır.sabah karşı ışıklar söner .anason kokuları insanlarla yok olur.efkar siyah çöp torbalarında karışır şehre.gürültüler arttıkça bir kargaşa başlar .sokaklar dolar tasar .sabah sokakları koklamaya gelmez pislik kokar.kimi bir köşede simit satar hayal  kurarken.kimi bir kadına çiçek almıs kosturur zavallıcık elinde umutlar.kimi yaslıdır bastona dayar omurgasını gücü olmasa .köşe başlarında müzisyenler dillerinde nağmeler insanların gözlerinden kaçan herşeyi anlatırlar.masalarda çiçekler hiç solmuycak gibi insanlara slm verirler.kalabalığın içinden biri daha koşturur şimdi elinde yabancı bir duruş .gün ortasına yaklaştıkça tıklım tıklım olur hava çöker dibe bunalır korkar kaçar güneş.geceyi arar ay .balkonda esinti hafifçe insanın tenini okşar. bir kedi karıştırmakta istenmeyen hayatları.ve bir masal daha çoçuğa umut dolmakta.şehir yine anason kokusuna  hazırlanır .her masada şeffaf hayatlar.esir insanlar gibi kendilerine 4 köşe masaya sığdırırlar.kelimelerin tükendiği bir noktada bir bardak daha yutulur.kırık cam parçaları batar avuçlara .bir ara sokakta tramway koşar gelir sokağa .küçük kız çoçuğun içli çığlığı.kalabalık hayatlatın esiri olmusken vay halimize der bir kadehde daha anasona batarız.dünya dönüyo zaman saatlere haydi derken.hayatı kaçırmısız .tam kösedeki ressamı unuttuk .elindeki fırça bir kadının çıplak bedenindeki morlukları işler.sanatın utangaçlık halleri yüzleri kızarır siyaha griye bulanmıs tablo.hadi oda anasona bulansın tepeden tırnağa.bir yazarın kağıtları uçuşur havada isyana meyilli kadını terketmiştir daktilosu küsmüştür atık hayata.kiliseden gelen çan sesi.eski yaslı mülteci kadının yine kim bilir hangi duası bu tanrıya.savruluyoruz işte.herkes gibi herşeye inat savruluyoruz.sokak çoçuklarının bir kuruşuna muhtaç bir zaman var hayatımızda .bir kadın ölüyo sokakta ama sadece ölüyo işte.bir kedi yine aç bir hayat  daha rakıya daldı beyaz misali titrek beyazda kayboldu.yanlızıs yanlızlığı yasamaya muhtaç ediliyoruz.paraya dalıyoruz yine.sokağı da unuttuk .açık camda kaldık en son dar bir balkan da sevişen çift onada güzel anason sevişmesi balkonlara tasıcak kadar odası kalbi dar.kadın ağlar aşağıda.çoçuk kedi ağlar .ressam ağlar.
burası şato ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder