19 Aralık 2016 Pazartesi

Kış

  
Bir adam sevdim kolları kollarıma uzak. beni rüzgarlara savurdu her bir parçada.kar taneleri kapladı parçlarımı önce gözlerim öldü .sonra kıs güzelliği örttü en gerçek güzelliklerimi. ben sana sarılmaya çalıştıkça uçurumlara ittiğin soğuk kar taneleri gibi kaldım .en masum anason kokulu bardaklarda örttüğüm gözyaşlarımı sen görmeden döktüm hayatıma .dilim dilim kaldım avuçlarında. kış güzelliği kaplarken bizi ben kendi gökyüzümde uykuyla öldüm.aynalarda çürüyen hayallerimi sana anlatamadım.sen ben hergün gittin ben hergün bir parça kış oldum
kar beyazı hayallerimi de alıp atlı karıncalarla bir çorak toprağa düştüm.üşüdükçe kurudum kurudukça yandım.sen eksiktin bana ben sana fazla.özendiğim mutluluklar serileri oldu.bir masalın başkahramanı gibiydin ama sonunda olmayan bir masalın kahramanı oldun.yarım kalmıslıklarımı sana anlattım sen kör misali sopalar uzattın ellerime.seni sevmeyi yasak ettim şimdi kar tanelerine ve sonsuz cümlelerin tılsımlı güzelliklerinde avuttum kendimi.ben hergün kurudum seni yasarken öldüm.sen bana yarım kalmıslıklarımı hatırlatan oldun.kuşların kanatlarında geldin dünyama hangi yere sığınsam kayboldum sende.bazen bir fincan kahvede dindirdim olmayan sevgini.bazen bana sarılmadığın her an için bir dolu yastıklara sardım kollarımı. acı çekerek düştüm avuçlarına .katilim oldun .canımı yaka yaka seni yasamayı öğrettin.sığınalası sokaklarım olan kollarını bana uzak hudutlarla sundun.bir kafese attında kanatlarımı bedenimi kopardın hayattan. seni sevebilmeyi ne çok isterdim.özgürce
seni kimse yapmadan  tanımak isterdim.ruhumu sana geçirip yeni bir gezegen olmak isterdim.sen yanlızlıklarımıda kattın kanatlarına uçup gittin kış güzelliklerine
kar taneleri gibi.
içimden ellerinle kopardın her bir parçamı.ellerin kan olduğu halde tutdum son bir güçle.seni sevmeyi istedim.sen hep kaçan adam rolünü yükledin kendine ben yanan sigara misali bir dal tütün .içine çekemedin de sakladın hep kızgınlıklarına.sen hep bana uzak sevgili masallarını yasattın ben kaybolan prenses .kendi dünyamı sana adayan bir yalan mutluluk krallığı kurdum.gerçeklerimi yakıp attın savurdun şehrin gökyüzüne.sana sığınamadığım her an sokak denilen vefasız karanlığa anlattım ben seni.bazen boyalarıma aktın bazen içime.tenin kadar yakın ol istedim sevgimede.ben savaşımı kaybettim seninle .istedimki bir istanbulun olayım bir hayalinin baş kahramanı.sen bana çok şeyi öyle çok gördün ki ne seni yasamaya zamanım kaldı ne artık üzülmeye.çıkıp gitmek istedim kuşların kanatlarında uzak bir kuytu köşeye.seni kırıp geçirip yok etmek istedim savurup dökmek ellerimi sen gibi  bulayamadım bu yasağa kalbimi söktüm sessiz çığlıklarla sen yine sevmedin.ben sen meseleri değilde bunlar biz olmak istedim.herkes gibi sevgilisine delice sarılan insan rolüne bürünmek istedim.sen bana zor roller dağıttın ellerini çekemediğim zamanlarım da kışı yasattın
neyi eksik tuttum ki bir parça eksik geldin bana .suçladığım dünya oldu
sığınamadığım adam rolünü yasatıyorsun dünyama yabancı don kişot beni savuruyorsun kar tanelerine.özenilesi mutlulukları artık aramıyorum sormuyorum.yerim olmadığı hayallerine girmeye savaşıcak gücüm de kalmadı.acıdığın gözyaşlarıma da acıma şehir en güzel kışa ait olurmus.sen bana soğuk kış taneleri gibisin
en güzel bana bu şekilde yakışıyorsun
üşümüş bir bedene sahibim.ve sadece sen artık ölü bir kalbe sahipsin sen beni savurduğun gökyüzünde ara.
şehrinde sokağında içinde arama.
ben kar taneleri içinde  avuçlarına çoktan düştüm
bir anason kokusunda kayboldum
bir gözyasında eridim
bir rüyanda öldüm
sokağında kayboldum
kışı bana en güzel sen yasattın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder