10 Kasım 2016 Perşembe

körlüğün abidesi


hayatı koklamak lazım arada .tadına tuzuna bakmak lazım .çalkalayıp dibimize çökenleri atıp sonsuzluğa bir aslan sütüne rakkas etmeliyiz.Gün ağarmadan sokaklardan bir selam sabah alıp kendimize yeni bir gökyüzü edinmeliyiz. koklamalıyız çam kokulu bir kuşluk sabahını. kuşların kanatlarına yüklemeliyiz en deli hüzünleri. bencilce sövüp kırık döküp yeniden şüküre meyletmeliyiz. bir zamanı öldürüp diğer zamanı avuçlarımızda güneşin eteklerine inci etmeliyiz.yasamın tadını en iyi sabah koklamalıyız bir bardak demli çayda takas etmeliyiz uykuyu ve bir boğazdan geçerken el sallamalıyız yedi tepeli dünyaya.bulutların arasında hayal kuran çoçukları alıp uçurtmalarla en güzel masallara vicdanla yıkanmıs kalemlere teslim etmeliyiz.adalet kavramını hümanizma dediğimiz dünyalık terimin içine şöyle bir  tinersiz boyasız zımbalar dolusu kağıtlarla anlatmalıyız alemlere.bir ressamın gözünden bakmalıyız hayata neresi maviydi demeden bir yeşillik daha çizmeliyiz tam su köşeye.yeniden sarılmalıyız insanlara kedilere kahvelere. bir kış akşamı üşüyüp sarılmalıyız sevgilimize yada hiç tanımadığımız o kardan adama .beyaz perili masalların curcunalı hayatların içinde biz olabilmeliyiz. top düşen topraklara barısı aşılamalı savası karanlık siyaha atmamalıyız zira siyah tüm rengleri alırmıs içine.bir kelebeğin kanadına binmeli ve o hiç bilmediğimiz sokaklarda gezip elde bir tütün aslan sütü birde sevgili değme keyfine.bugün yeniden doğmalıyız herşeye. hayat ağaçların dalından bakmalı kurudukça yeşermeliyiz. ve herşeye rağmen ne olursa olsun ellerimizi kendi vicdan kalemize koymalı savaşımızı aynalara vermeliyiz. biz biraz kitap okuyup bazen sefillerin  bas kahramanı olabilmeli bazen nazımın verasında askı yasayan o kadın olmalıyız. cin alileri sokağa çıkarmalıyız. köşe bası abilerin tesbihleri ellerine bir şükür nidası da bizden gelmeli.yanlız insanların ellerinden tutup yırtık bereli hayatların içinden de bir masal çıkarmalıyz. bir genç kızı bir delikanlıya sevdanın rengini anlatmalıyız . bir fridanın  acısını yasayıp aska küsen gönülleri bir kırk yıl hatırı olan kahve tadında sohbetler vermeliyiz.eski bir radyoda bir klarnet sızısı yüreğimize oturmalı
ve yeniden aslan sütüne bir buz atıp
nazar boncuğu süslü ağaçlara
en kötü günümüz böyle olsun demeliyiz
hayatı görebilmeyi kör bir insanın rengli dünyasından denemeliyiz
herşeye ve herkese rağmen
en büyük 
gökyüzünü 
en güzel yıldızlara armağan etmeliyiz
sevmeli
sevilmeliyiz