9 Eylül 2017 Cumartesi










Bir şarkıda kayboluyor zaman. bazen eski anıları yad ettiriyor zamana. deliligin 
tarihçesine göz atmak kadar saçma ve asil . sürçilisan eden kelimeleri yok saymak kadar kimsesizdir insanın ruhu. ve kayboluşlar kadar güzeldir saniyeleri boğmakda cabası olsa gerek. ve insanların içinde kaybolmak kadar ölüye dönen bedenlerimizi tiyatro biletlerine satıyoruz. sahnesi belli olmayan oyunlara rol kapıyoruz. bazen bir sokagın cocugu bazen bir adamın kadını bazen bir annenı feryadı oluyoruz. şehirlerde ölüyoruz topragın lekesini unutuyoruz.kalp kırıklıkları fiş misali yazılıyor kadere. dar vakitlere atıyoruz sevmeleri. bazen bir kalabalıkta bazen bir kagıt parcasında dibe cöken yanlarımızı bulmaya calısıyoruz. aht edip küfürler savuruyoruz. sigarayla meye  gidiveriyor elimiz. sevdigimizi cekinerek söylüyoruz.1 sanıye sonrası olmayan ömre sonsuzluk simgesi yapıstırıp kandırıyoruz ruhumuzu. agladıgımız her seye lanet okuyoruz. gidenlere bela okuyoruz. gelenlere ihanetler saçıyoruz. bazen bir anneyi kaybetmek oluyor cümleler. bazen bir yabancı koynunda tanıdık kokuları arıyoruz.kelimeleri kalabalıklara saçıyoruz. susarak çıglık atıyoruz. bizi biz yapan dogayı tanrıların yoklugu ile sınıyoruz.delilikse deliliği ayıplıyoruz. gülmeyi az zamana karıstırıyoruz. hayallerimizi balondan bankalara koyup gök kubbeye el sallıyoruz. biz yanlızlasmaya meyilli olmaya meraklanıyoruz.bizi biz yapan herseye küfürlerle sarmalanıyoruz. tütün misali yakılıyor gözyaşlarımız.4 duvar odalarda ütopyalarımızı koca bir atlantise sıgdıramıyoruz. dünya dönüyorda şehrin ışıkları sönünce yaşıyoruz askın en çıplak halini. kaçıyoruz her bir an gecmişten tozlardan. kalbimizede ihanet ediyoruz bir nargile dumanı altında yanan  feneri göremeyip karanlıgı keyfe atıyoruz. biz evrendeki bencilliği yasıyoruz .anason kokuları içinde yaşıyoruz masada olmayanları.bir sazasöze yanılıyoruz satıyouz aşkı evveli. aglamak kar olsun diye harcıyoruz en güzel yaşları. hayalleri savurarak biliyoruz keskenın gereksizliğini. konusanlara özeniyoruz .susanlara inat isyanları yasıyoruz gecenın hükmüne .yazarken aglamaksa utanıyoruz. uzakdakileri özleyip zamanı sayıyoruz.kime benzedigini bilmeden yasayan insanların içinde savasıyoruz. terk edilen herseyi avucumuza alıyoruz şükürsüz ömüre. bir köşe klarnet sesinde sabalıyoruz bazen. şarap tadında yasıyoruz kafalarımızı. dar vakti geceye sıgdırıcak kadar seviyoruz kimini. ve kaybolup gidiyoruz bir adamın kollarında bazende bir kadının gözlerinde . gökyüzünde yagan yagmurun tadını degıl karanlıgından yakınıyoruz. biz yagmur sonrası kokuları şişelere atıp cam kenarı keyifleride siliyoruz. özlemeyi özlemeden sevmeye cesaret ediyoruz. bu hikaye bilinmeyen bir insanın gökyüzünden kayan yıldızı.......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder